27 Ekim 2011 Perşembe

TÜP BEBEK MERKEZİ SEÇİMİNDE NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

Tüp bebek tedavisi yapılmaya karar verildiğinde ilk önemli konu; nerede bu tedavinin yapılacağıdır.Bu merkezi seçerken birkaç noktaya dikkat etmek başarıya ulaşmayı kolaylaştıracaktır.
İyi bir donanıma sahip, gebelik ve eve canlı  tek bebek götürme oranlarının yüksek olması, başarı göstergesidir.
Bir merkez seçen bir çiftin dikkatli davranıp, karar verdiği merkezin ruhsatlı bir merkez olmasına, hekimlerinin sertifikalı olup, bu konuda deneyimli olmasına dikkat etmeliler.Tüp bebek tedavisinde iyi bir merkez, deneyimli bir hekim ve embriyolog çok önemlidir. Sizin tedaviniz yapacak olan Embriyoloğun da deneyimli ve bu konuyla ilgili   srtifikaya sahip olması gereklidir.
Tedavi merkezini internette de araştırabilirsiniz, fakat internette gördüğünüz herşey güvenilir olmayabilir. Araştırma kaynağınız sadeceinternet olmasın.
Maliyeti yüksek bir tedavi olduğundan merkezin alt yapısı,çalışanların gerekli bilgi vedeneyime sahip olması çok önemlidir.
Embriyo domdurma işelminin yapılıp-yapılmaması çok önemlidir. Embriyo dondurulması size avantaj sağlayacaktır. Embriyolarınız dondurulunca tedavi şansınız diğer denemeler için kolaylaşacaktır. Çünkü hem tedavi süreci kısa hem de maliyeti daha düşüktür.Eğer seçtiğiniz klinik embriyo donduruyorsa , o zaman da dondurulumuş Embriyo ile gebe kalma ve eve canlı bebekle gitme oranlarını mutlaka sorun.
Tüp bebek merkezinin ne kadar süredir hizmet verdiği, personelinin devamlılığı da başarı oranını etkileyecektir. Seçmeye karar verdiğiniz merkezin kalite belgelerine sahip olup-olmadığını sorgulayın. ISO veya Akretide midir? Bu da o merkezin kendisini sürekli yenilediğinin belirtisidir.
Merkezin Tüp Bebek Tedavisi sonucunda gebelik oranları, düşük ve eve canlı bebekle gitme oranları da onların başarılarının göstergesi olacaktır.35 yaş altına ve üstüne kaç Embriyo verdikleri de önemliidir.
Tüp bebek merkezinin önceki faaliyetleri ve başarı durumu ne kadar süredir hizmet verdiği tüp bebek merkezi seçiminde önemli noktalardır.

12 Ekim 2011 Çarşamba

TÜP BEBEK ANNESİNDEN ÇOK YARARLI BİR BLOG

Tüp bebek yöntemiyle hamile kalmış ve çok tatlı bir oğlun da annesi olan Sena'nın çok güzel bir bloğu var. Tüpçü annenin deneyimleri, konu hakkında görüşleri, aynı deneyimi yaşamış anneler.. hepsini bu blogda görebilirsiniz..





 http://www.dorikus.com/category/tupcu-anne/

20 Temmuz 2011 Çarşamba

Sayime Tugrut, 7 yıldır bebek sahibi olmak için uğraşmış.. Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Tüp bebek merkezimize başvurdular.
İşte anne Sayime'nin kızı Özlem'e kavuşma hikayesi; "İlk tedavimiz başarısız olduğu için başka bir tedavi düşünmüyorduk. Çok umutsuzduk. Fakat Gayrettepe Florence nightigale Hastanesi Tüp bebeği merkezindeki Doktorumun ikna çabaları ile tedaviye başladık. Hastane de çalışan tüp bebek ekibinin  güler yüzlü olması ve doktorumuzun açıklayıcı ve olumlu konuşması bize çok moral verdi ve 2. tedavimizi Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Tüp bebek merkezinde  yapmaya karar verdik. Doğumdan sonra "bu benim bebeğim mi inanamıyorum" dedim. Dünya bir yana bebeğim bir yana. Çiftler asla yılmasınlar. Bu duyguyu yaşamak için hiçbir engel tanımasınlar. "benim çocuğum nasıl olsa olmuyor böyle de yaşayabilirim "demesinler. Bebeğim doğduğunda artık evde başka bir şey konuşamaz olduk. Dünyayı onun üzerine kurduk. Bebeğim yokken artık benim bebeğim olmaz diyordum. Endometriozis rahatsızlığım vardı. Bu rahatsızlığı olup bebek sahibi olanlar duyunca "bak tutmuş, tedavisi olumlu sonuç vermiş, bak olabiliyormuş" diyordum. İnsanlar vakit kaybetmesinler. 
 Eşim tedavi boyunca bana çok destek oldu. Çünkü işlemler kadına uygulandığı için çok hassas olabiliyoruz. Bebeğimi kucağıma aldığımda çektiğim acıları unuttum. Bu tedaviyi almış biri olarak "pes etmemelerini ve denemeye devam etmelerini "tavsiye ediyorum. Bu dönemde psikolojik olarak rahatlık çok önemli, Allah tüm çocuk isteyenlere bu mutluluğu nasip etsin."
Tabii ki biz de anne ve baba kadar çok sevindik. Özlem Bebeğe de hayatı boyunca sağlıklı ve mutlu bir hayat diliyoruz...

13 Temmuz 2011 Çarşamba

TÜP BEBEĞE TOPLUMSAL BAKIŞ



Toplumumuzda infertilite problemi yaşamamış olan birçok insan tüp bebek tedavisinin ne anlama geldiğini bilmemekte ya da bu konuda kafa karışıklığı yaşamaktadır. Özellikle eğitim seviyesi düşük çevrelerde tüp bebek yöntemi ile çocuk sahibi olmanın yanlış anlaşıldığı görülmektedir. Bu gibi çevrelerde tüp bebek yöntemi ile çocuk sahibi olunduğunda orijinal babadan başka bir erkeğin spermi ya da orijinal anneden başka bir kadının yumurtası kullanılıyor sanılmaktadır. Oysa ki tüp bebek yönteminde annenin yumurtası ve babanın spermi kullanılır. Dolayısı ile halktaki bazı inanışların aksine tüp bebek yöntemi ile oluşan çocuk yüzde yüz kendi anne ve babasındandır. Başka bir erkekten sperm ya da başka bir kadından yumurta alınması söz konusu değildir.
Tedavi sırasında kadında yumurtanın oluşmadığı ya da erkekte spermin bulunamadığı durumlar olabilir. Yurtdışında bu gibi durumlarda üremenin sağlanabilmesi için çiftin isteği ve izni dahilinde başka bir kadının yumurtası ya da başka bir erkeğin spermi kullanılır. Ancak bu yöntemin (donasyon) uygulanması Türkiye’de yasal değildir ve o yüzden uygulanmamaktadır. Halk arasında tüp bebek ile karıştırılan ve boşuna endişe yaratan teknik budur.
Bu iki yöntemin halk arasında karıştırılmasından dolayı, tüp bebek yöntemine başvurmuş bazı hastalar böyle bir yöntemden yararlandıklarını ve bu yolla gebe kaldıklarını etraflarına duyurmak istememektedir. Doktora gidiş-gelişler gizli şekilde yapılmakta ve aslında bu durum çiftin tedaviden kaynaklı stresini arttırmaktadır. Fakat başvurulan yöntemi duyurdukları vakit yaşanabilecek stresin daha büyük olacağı endişesi ile bazı çiftler bu tedaviyi gizli yürütme stresini tercih etmektedirler.
Toplumda tüp bebek ile ilgili diğer bir endişe işlemler sırasında sperm, yumurta ya da embriyoların başkalarınınki ile karışması düşüncesidir. Tüp bebek ünitesinde çalışan kişiler olarak bu tip sorular ve endişeler ile çok sık karşılaşıyoruz. Bu tip soruların ve kuruntuların olması tüp bebek ekibinin beklediği ve çok alışık olduğu bir durumdur. Bu sebeple tüp bebek tedavisi görmeye karar veren çiftler ile tedavi öncesinde tedaviyi tanıtıcı ve kafadaki soruları aydınlatıcı bir görüşme yapılır. Böylece çiftlerin tedaviye içleri rahatlamış şekilde başlamaları sağlanır.

EŞLERİN TÜP BEBEĞE HAZIRLIĞI

Infertilite tedavisi bir evliliğin yaşayabileceği en zorlu sınavlardan biridir. Çiftlerin karşılıklı duygusal destek vermesi bu dönemin daha kolay atlatılmasını sağlayacaktır. Aslında birçok çift bu dönemde birbirlerine yaslanarak, eskisinden daha da güçlü bir ilişki içine girer ve evlilik bağlarını kuvvetlendirir. Kısırlık sadece “kadına” ya da sadece “erkeğe” ait bir problem değildir. Bu, “çiftin” problemidir ve hem kadın hem de erkeğin katılımı ile çözüm bulacaktır.


Çiftlerin birbirine destek olabilmesi amacıyla doktor kontrollerine birlikte gitmesi faydalı olur. Birlikte gitmek hem problemin ortak göğüslendiği hissini pekiştirir hem de doktorun, tedavinin gidişatı ve bundan sonraki aşamaları ile ilgili söylediklerini iki kişi dinlemiş olur. Böylece alınacak kararlar ve atılacak adımlar daha sağlıklı hale gelir.
Tüp bebek tedavisinde çiftlerin yaşadığı sorunlardan biri duyguların farklı şekillerde dışarı vurulmasıdır. Erkekler ve kadınlar aynı olaya farklı zamanlarda farklı tepkiler verebilirler. Erkekler bu konuda duygularını konuşmaktan kaçınma eğiliminde olabilir ve eşlerinin durumu çok büyüttüğü konusunda sitem edebilirler. Kadınlar da eşlerini duyarsız ve ilgisiz bulabilirler. Dışa vurulsun ya da vurulmasın yaşanan durum hem kadını hem erkeği etkilemektedir. Eşler birbirlerinden farklı tepkiler veriyorsa, bu durum anlayışla karşılanmalıdır. Taraflar birbirlerini çeşitli şekillerde davranmaya zorlarlarsa, evlilik ilişkisi ekstra gerilim yaşamak zorunda kalır. Bu durumun da ne ilişkiye ne de tedaviye faydası vardır.
Tedavi sürecinde evlilik ilişkisinde yoğun gerilimler yaşanırsa, bu durumun tedaviden mi yoksa geçmişten mi kaynaklandığını ayrıştırmak gerekir. Bunu eşler kendi aralarında konuşarak anlayabilirler. Çift daha önce yaşadıkları sorunları nasıl çözmüş olduklarını hatırlayarak, bu çözüm yolunu yeniden uygulayabilir. Eğer sonuç alınamıyorsa bu konuda bir danışmana başvurulabilir.
Tüp bebek tedavisi gören çiftler doğal yolla bebek sahibi olamadıkları için cinsellik yaşamanın anlamsız olduğu hissine kapılabilirler ve cinsel hayatları sekteye uğrayabilir. Bu noktada cinselliğin tek amacının bebek yapmak olmadığı, cinselliğin ilişkideki yakınlık ve birliktelik hissini kuvvetlendiren, aynı zamanda da ilişkiye keyif katan bir aktivite olduğu hatırlanmalıdır.
Çiftler infertilite ile uğraşırken ilişkilerinin sadece çocuk yapma olgusuna dayanmadığını, ilişkilerinde çocuktan bağımsız tatlar ve amaçlar olduğunu unutmamalıdırlar. Bebek, tedavi, ilaçlar ve doktorlar ev içinde konuşulan tek konu haline gelirse evlilik ilişkisi bundan zarar görür. Evlilik ilişkisinin de bakılmaya ve özen gösterilmeye ihtiyacı vardır. Bunu görmezden gelmek, bebek sahibi olma uğruna, sahip olduğumuz değerli bir birlikteliğin yara almasına yol açabilir.

12 Temmuz 2011 Salı

TÜP BEBEĞE PSİKOLOJİK HAZIRLIK

Büyürken büyük bir çoğunluğumuz zamanı geldiğinde evleneceğimizi ve sonra da çocuk sahibi olacağımızı düşünürüz. Çocuk sahibi olmak her evli çiftin belli bir süre sonra otomatik olarak yaşadığı bir deneyim gibi algılanmaktadır. Oysa evli çiftlerin %15’i üreme ile ilgili sorunlar yaşamakta ve bu konuda tedavi görmektedirler.
Çocuk sahibi olmak konusunda zorluklar yaşandığının anlaşıldığı ilk dönemde çiftler bu problemi kabul etmekte güçlük çekebilir. O yüzden ilk tepki inanmamak ve şok duygusu olabilir ve bu hisler varolan problemi inkar etmeye doğru gidebilir. İnkar yaşandığı zaman çiftler kısırlık problemi ile yüzleşmektense, bu problemden uzak durmayı tercih etmektedir. Eğer inkar dönemi uzun sürerse, problem ile ilgili bir çözüm arayışına başlamak da gecikecektir. Burada sağlıklı olan, çiftin varolan üreme sorununu kabul ederek, bu konuda çözümsüz ve çaresiz olmadıklarını kendilerine hatırlatmaları ve hazır hissettikleri bir zamanda bu konuda doktorlarından yardım almalarıdır.
Tüp bebek yapmaya karar vermiş olan çiftler şok ve inkar aşamalarından geçerek, kabul aşamasına gelmişler ve çözüm arayışına başlamışlardır. Tüp bebek duygusal, fiziksel ve ekonomik gücü zorlayan bir tedavi çeşididir. Bu noktada çiftlerin, güven duydukları bir doktor ve infertilite tedavi merkezi seçmeleri çok önemlidir. Çünkü tüp bebek tedavisi boyunca, çift birçok kez doktor kontrolüne gelip gidecek ve doktor ve ekibi ile yakın bir ilişki içinde olacaktır. Sadece eşler arasında konuşulagelmiş olan özel konular doktor ile de paylaşılmaya başlanacaktır. Ayrıca tedavi boyunca duyulan kaygılardan dolayı çiftin aklına takılan birçok konu olacak ve doktorlarına bu konu ile ilgili sorular sormak isteyeceklerdir. Eğer çift doktorlarına yeterince güvenmez ya da soru sormaya çekinir durumda olursa, tedavinin duygusal ayağında zorlanmalar yaşanabilir.
Çifti psikolojik olarak tüp bebek tedavisine hazırlayacak olan diğer önemli husus, tedavi hakkında geniş çaplı bir bilgiye sahibi olmaktır. Bu bilgilerin bir bölümü doktor ve ekibinden (hemşireler, embriyolog, psikolog) sağlanabilir. Aynı zamanda çiftler kendileri de çeşitli kitaplar ve internetten bu konu ile ilgili araştırma yapabilirler. Fakat tüp bebek tedavisine başlamış olan bir çifte en büyük bilgi ve deneyim desteğini sağlayabilecek kişiler bu süreci daha önce yaşamış olan çiftlerdir. Daha önce benzer bir deneyim yaşamış olan bir insanın aktaracakları, tedaviyi gören kişinin ne gibi aşamalardan geçeceği, hangi duygusal durumları yaşayacağı ve bunlarla nasıl başedebileceği konusunda ışık tutacaktır. Böylece tedavi gören kişi, yaşadıkları konusunda yalnız olmadığını, benzer hatta aynı duyguları başka insanların da yaşadığını ve bunlara çözüm getirdiğini farkına varır. Kendisinin de yalnız ve çözümsüz olmadığını hisseder.
Tedaviye psikolojik olarak hazırlanmak için akılda tutulması gereken diğer önemli husus ise şudur: Tüp bebek tedavisi fiziksel ve duygusal açıdan yüklüdür ve çifti yoracaktır. Bu sebeple hayatın diğer alanlarındaki stresi ve yükü mümkün olduğunca sabitlemek ve minimumda tutmak yerinde olur. İş ya da ev ile ilgili önemli kararlar tedavi sürecinden sonraya ertelenebilir. Erkeğin ya da kadının iş değişikliği ya da çiftin taşınması gibi major değişiklikler tedavi ile aynı döneme denk getirilmemelidir. Aynı zamanda aile içi ya da arkadaşlar arasında yaşanan stresli durumlardan tedavi süresince uzaklaşmak, çiftin, tedavinin duygusal yükünü daha rahat taşımasını sağlayacaktır.
Tedaviye başlamadan önce en uygun ortam hazırlanmalı, çiftler kendi aralarındaki ilişkiye, kendi bedenlerine (spor, yeme, uyku alışkanlıkları, sigara ve içki tüketimi) özen göstermelidirler. Bedenin yorgun ve bakımsız olduğu yerde kişinin psikolojisi de paralel olacaktır. Aynı şekilde psikolojinin sağlam olmamasından fiziksel beden de olumsuz etkilenir. Her ikisine de iyi bakmak tedavinin başarısı ve çiftlerin tedaviyi güçlü şekilde atlatmaları için önemlidir.
Eğer çift tedavi öncesinde psikolojik anlamda zayıf hissediyorsa, bir psikoloğa danışmasında ve yardım almasında büyük fayda olacaktır. Tedavi öncesinde alınan psikolojik destek, çiftin kendi başetme mekanizmaları konusunda farkındalık kazanmasına ve güçlenmesine yardımcı olacaktır.
 Hazırlayan: Gonca Şensözen

ÇALIŞMA HAYATI VE TÜP BEBEK

Kısırlık tedavisi birçok mesele ile aynı anda uğraşmanızı gerektirecek bir tedavidir: Fiziksel ve ruhsal sağlığınız, eşinizle ilişkiniz, aile büyükleri ile ilişkiler ve tedavinin getirdiği maddi kaygılar gibi. Eğer çalışan bir kadınsanız, iş hayatınızın tedaviden etkilenip etkilenmemesi de yaşayabileceğiniz kaygılardan biridir ve çok gerçekçi bir kaygıdır.
İşinize eskisine oranla daha az vakit ayırmak isteyebilir ya da daha az konsantre olduğunuzu farkedebilirsiniz. İşyerinde kendinizi daha fazla kızgın ve daha az anlaşılmış hissetmeniz de mümkündür.

Aşağıda yer verilen fikirler durumla başetmenize yardımcı olabilir:
Kısırlık tedavisi boyunca çeşitli testler ve de tedavi sürecinin takibi için sık sık doktorunuzu görmek zorunda kalacaksınız. Bu da işyerinizden sık sık izin almak zorunda kalabileceğiniz anlamına gelir. Tüp bebek tedavisi sökonusu ise yumurta toplama ve de embryo transferi işlemleri için işinizden tam gün izin almak durumundasınız. Embryo transfer işleminin sonrasında da birkaç gün dinlenmek gerekebileceğinden işyerinizden alacağınız izinler artacaktır. Tüm bu süreç iş tarfiğinizde aksamalara sebep olabilir.
Bu sebeplerden, tedaviniz için işlerinizin daha az yoğun olduğu dönemleri seçebilir ya da doktorunuzla randevu saatinizi gün içinde iş yükünüzün daha az olduğu zamanlara göre ayarlayabilirsiniz. Kimi zaman yıllık iznini tedaviye denk getiren hastalarımız bulunmaktadır.
.: Çalışma arkadaşlarınız çocuk sahibi olma planlarınıza yönelik sorular sorabilir ve istemeden sizi rahatsız edebilirler. Eğer bu tip soruları nasıl cevaplayacağınıza dair hazırlıklı olursanız, böyle bir durumla karşılaşmak çok daha az can yakıcı olur. Bu tip sorular sizin üzerinizde çok baskı oluşturuyorsa, cevaplarınızı önceden de prova edebilirsiniz.
.: Ofis içerisinde bebek sahibi olmakla ilgili birçok kutlama ya da ziyaretler olacaktır. Birileri gebe kaldığını bildirecek, birileri doğum yapacaktır. Bu gibi durumlar sizin için üzücü olabilir. Bu tip tebrik ya da kutlamalara katılmanız beklenebilir. Hatta siz de kendinizden bunu bekleyebilir ve aksinin ayıp ya da yanlış olduğunu düşünebilirsiniz. Böyle haberler aldığınızda ya da böyle yerlere gittiğinizde nasıl hissettiğinize dikkat edin. Eğer kendinizi öfkeli, haksızlığa uğramış ya da yalnız hissediyorsanız, bu duygular mutlaka negatif şekilde hayatınıza dönecektir. Kendinizi korumak adına böyle kutlamalara katılmamayı seçebilir ve sadece bir tebrik kartı ya da hediye yollayabilirsiniz.
.: Doktorunuzu aramanız gerektiğinde işyerinizde kendinize ait kişisel bir alanın bulunmaması problem yaratabilir. Ya da kimi zaman duygularınız çok yoğunlaşabilir ve ağlamak ya da duygularınızı bir şekilde dışa vurmak için kendinize ait alana ihtiyaç duyarsınız.
.: Böyle durumlarda, kendinize ait bir alan bulmaya çalışın (tuvalet, kısa süreliğine ofis dışına çıkmak vb). Bir arkadaşınızla öğle yemeğine inin ya da öğle arasında yürüyüş yapın. Duygularınızı görmezden gelmeyin, farkedin ve kendinizi rahatlatmanın yollarını bulmaya çalışın.
Çiftlerin birbirine destek olabilmesi amacıyla doktor kontrollerine birlikte gitmesi faydalı olur. Birlikte gitmek hem problemin ortak göğüslendiği hissini pekiştirir hem de doktorun, tedavinin gidişatı ve bundan sonraki aşamaları ile ilgili söylediklerini iki kişi dinlemiş olur. Böylece alınacak kararlar ve atılacak adımlar daha sağlıklı hale gelir.

Tüp bebek tedavisinde çiftlerin yaşadığı sorunlardan biri duyguların farklı şekillerde dışarı vurulmasıdır. Erkekler ve kadınlar aynı olaya farklı zamanlarda farklı tepkiler verebilirler. Erkekler bu konuda duygularını konuşmaktan kaçınma eğiliminde olabilir ve eşlerinin durumu çok büyüttüğü konusunda sitem edebilirler. Kadınlar da eşlerini duyarsız ve ilgisiz bulabilirler. Dışa vurulsun ya da vurulmasın yaşanan durum hem kadını hem erkeği etkilemektedir. Eşler birbirlerinden farklı tepkiler veriyorsa, bu durum anlayışla karşılanmalıdır. Taraflar birbirlerini çeşitli şekillerde davranmaya zorlarlarsa, evlilik ilişkisi ekstra gerilim yaşamak zorunda kalır. Bu durumun da ne ilişkiye ne de tedaviye faydası vardır.
Tedavi sürecinde evlilik ilişkisinde yoğun gerilimler yaşanırsa, bu durumun tedaviden mi yoksa geçmişten mi kaynaklandığını ayrıştırmak gerekir. Bunu eşler kendi aralarında konuşarak anlayabilirler. Çift daha önce yaşadıkları sorunları nasıl çözmüş olduklarını hatırlayarak, bu çözüm yolunu yeniden uygulayabilir. Eğer sonuç alınamıyorsa bu konuda bir danışmana başvurulabilir.
Tüp bebek tedavisi gören çiftler doğal yolla bebek sahibi olamadıkları için cinsellik yaşamanın anlamsız olduğu hissine kapılabilirler ve cinsel hayatları sekteye uğrayabilir. Bu noktada cinselliğin tek amacının bebek yapmak olmadığı, cinselliğin ilişkideki yakınlık ve birliktelik hissini kuvvetlendiren, aynı zamanda da ilişkiye keyif katan bir aktivite olduğu hatırlanmalıdır.
Çiftler infertilite ile uğraşırken ilişkilerinin sadece çocuk yapma olgusuna dayanmadığını, ilişkilerinde çocuktan bağımsız tatlar ve amaçlar olduğunu unutmamalıdırlar. Bebek, tedavi, ilaçlar ve doktorlar ev içinde konuşulan tek konu haline gelirse evlilik ilişkisi bundan zarar görür. Evlilik ilişkisinin de bakılmaya ve özen gösterilmeye ihtiyacı vardır. Bunu görmezden gelmek, bebek sahibi olma uğruna, sahip olduğumuz değerli bir birlikteliğin yara almasına yol açabilir.
Klinik Psikolog Gonca Şensözen